5 Eylül 2007 Çarşamba

Kendi sorunlarımızı kendimiz halletmek

merhabalar,

olan biten şöyledir.
Düşünceler sitesinde 3 başlıkta yazım vardı.linkleri veriyorum.

Türkiye'nin en saf seçmeni ilmeğinin ortalarda bir yerde konuya girdim.
Netice ben kendi tarzımda yazıyordum. Bir müddet yazılarımız karşılklı devam ederken, kimsenin kimseden bir şikayeti yokken, en son yazdığım yazı yayınlanmadı.
en son bırkatığım noktada bana hitaben bir yazı yazılmıştı, ve yazının açıklayıcı bir cevaba ihtiyaç vardı. iletişim en zor sanat değil mi ? sabretmek değil mi ?
Bu cevabı gönderiğim halde engellenmiştir.

bundan sonraki gelişmeleri sonra anlatacağım. o link aşağıda.

http://www.dusunceler.org/guncel/2007/07/24/turkiyenin-en-saf-secmeni/

ve diğeri de,
http://www.dusunceler.org/dusunce/2007/08/09/aci/
konusu aci olan bu linktede iki veya 3 yazım var. Bu ilmek sakin süküt geçti.
sanmıyorum ama acaba tahamülsüzlük buradaki varlığıma mıydı ?

en çarpıcı olanı şuydu;
http://www.dusunceler.org/guncel/2007/08/22/nur-topu-gibi-polemik/

Bu ilmekte hiç yazım yok. Buraya gönderdiğim en son yazı yayınlanmadığı gibi,
bana karşı anlayamadığım tahamülsüzlüğün nedeni bu sanırım bu yazı oldu. Çünkü yazım ben gönderdikten sonra,birara yayınlamış olarak göründü, fakat son yazılar listesinde yer almamıştı. Ama sonra tamamen kaldırıldı. Halbuki o yazı sorulara cevap veren bir yazıydı. ( bu yazıyı yeniden yazdım ve sayfa sonuna ekledim)

Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, sağolsun suat bey mail atmiş ve bundan sonra beni sitesinde istemediğini söyledi.
Bilgiyi verdiği için kendisine teşekkür ediyorum, çünkü bunu yapmadıkları zaman bu çok zalimce oluyordu.

şunada siteye girince harf basamıyorum.

şimdi ben zorla oraya girmek için bunu sizlere duyurmuyorum. suat beye bu durumu zihni beye, size, izlenimlere ve metin beye duyuracağımı söyledim. Fakat metin beye yazım ulaştı mı bilmiyorum.

ben bunu neden yapıyorum ? Neden bu olanı duyurmak için uğraşıyorum ?

yazarın hakkı vardır. insan hakkıdır. oraya gelip yazı okuyan herkesin hakkı vardır.

Mülkiyet bir derebeyi mülkiyeti olmamalıdır. Blog sahibi mülk sahibidir.
EVRİMLEŞMİŞ BİR MÜLKİYET HAKKINDAN SÖZEDİYORUM. Sorumluluktan sözediyorum.

Ben suat Bey'e onun mailine verdiğim cevapta şunu yazdım.

DEDİM Kİ; beni engellediğinizi benim daha önce yazmış olduğum 3 başlıktan en az birinde duyurun. ben son yazımı gönderdikten sonra, bundan sonra yazımın yayınlanmayacağını bana bildirmeliydiniz ?

benim son gönderdiğim yazıda hiçbir hakaret yok. Yazı takip eden ilmekte.

Bana tahamül etmedikleri ne varsa keşfettim. Onları da yazacağım.Bundan sonra sorumluluk duyanlara aittir. Ben görevimi yapıyorum.

Suat beyden ricam şu; beni engellediğini sitesinde duyurmalıdır. Oraya okumaya gelen insanların bunu duymaya hakkı vardır. ben zaten daha önceki tavırlarımda bu tür siteleri ajandamdan silerim. Benim bir hırsım yok ki ?

EĞER SUAT BEY onun sitesine emanet ettiğim o yazıyı geri iade ederse orjinalinden yayınlarım., yoksa da helalim olsun., yeniden yazarım., demiştim. YAZDIM FAKAT ZAMANIM GASP EDİLMİŞTİR.

Not : son olark, en son yazımda veya herhangi bir yazımda ben hiçbir sitede , hiçbirşekilde resepsiyon ile ilgili karşı tavır)yazısı yazmadım. suat bey resepsiyonla ilgili bir alınganlığın bedelini benden çıkartıyor, kendisi haksızlık yapmış oluyor. en son yazımda ne yazdığımı kendisi biliyor. .

Dinlediğiniz için teşekkürler. henüz izlenimlere yazı yazmadım., DEMİTİM. şimdi oraya duyuru yaptım. Vaktim oldukça devam edeceğim.

olağan şeyler bunlar ben kırgın değilim. ama kendimi heberdar etmek zorundayım.
evet, ne diyordum ben biz sivil olabildik mi ? kovulma nedenim bu soru mu ?

12 yorum:

knze dedi ki...

Düşünceler sitesinde YAYINLANMAYAN CEVAP :

not : yeniden yazmak zorunda kaldım. koyu kısımlar o sitedeki bir yazarın düşüncesini, düz yazılar ise benim düşüncemi yansıtıyor.

Laik=Din ve devlet işlerinin ayrılması :-)) işte delilli;diyanet işleri ayrı bir kurum,kendi binası bile var :)P Niye var,ödeneği nerden ve en önemli soru,neden devlete bağlı?

Diyanet işleri Başkanlığı vatandaşların din ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş bir hizmet müdürlüğüdür. Yani sizin algıladığınız gibi, bir dinin temsilciliği değildir.
Hele hele bir mezhebin temsilciliği hiç değildir. O ülkede yaşayan vergi veren her vatandaşa karşı sorumlu bir hizmet müdürlüğüdür.
Birey her zaman kendi dini ihtiyaçlarını kendi organize edemez.
Mesela ben hacca gitmek istiyorum. Bunun farz olduğuna inanıyorum. Başkaları da böyle inanıyor. Fakat Suudi Arabistan bize vize vermiyor. O halde ben başkaları ile kavga mı etmeliyim ? Devlet vatandaşlarının bu işi kavga etmeden çözmesi için aramızda kura çekiyor. Biz de devletin otoritesini kabul ettiğimiz için çıkan sonuca razı oluyoruz.
Yani diyanet halkın ihtiyaçlarına yönelik organizasyon görevi yapan bir hizmet kurumudur
Ramazanın hangi gün başladığına veya ölen yakınlarımızın defni hizmetleri için organizasyon işlerini üstlenir. Bu kurum aynı zamanda Alevilerin de, Hıristiyan vatandaşların da taleplerine hizmet vermiyorsa, kamu görevini yapmıyor demektir. Demokratik bir ülkede camiler kışla değildir. Orda yapılan sadece hizmet olmalıdır. Hizmet Görünürlülük de değil. Diyanette verdiği hizmet dışında bir anlam yüklediğiniz anda o artık ruhban olur.
Örneğin Ruhban Vatikandır. Vatikan bir din devleti olduğu için temsilcilileri o devlet adına Çankaya’ya çıkarlar.
Diyanet ise örneğin Köy işleri müdürlüğü gibi laik devletin bir hizmet organizasyonu olarak Çankaya’ya çıkar. Birinin verdiği hizmet diğerinden daha üstün veya daha kutsal değildir.

Anıtkabir ziyaretinde diyanet temsilcisi neyin simgesi olarak orada bulunuyor?
Hani biz laiktik o halde bu ne iş!


Bunu anlattım. Vatandaşa hizmet etmenin gönül rahatlığı ile istediği yere gider. Ama onlar vatandaşa hizmet için değil, güdülemek için var olmaya dönüşürlerse ruhban olarak camiye gitseler bile camiyi dahi istismar etmiş olurlar.

Laik yönetimlerde dini simge olamaz şu demek mi;Masamda Kuran olamaz,besmele yazılı bir kolye takamam,bir başkası da haç takamaz,bir diğeri de masasında İncil bulunduramaz.

Nedenini sonra yazacağım. Kuran Kitaptır. Eğer Kuran’ı kutsal eşyaya çevirirseniz bu zamanla simgeye dönüşür.Bundan sakıncak olan müslümanlar olmalıdır. Siz kamu görevi yaparken boynunuzda o kolyeye gerek yoktur. Bunları takıntı yapmak körü körüne inançtır.
Yani Bir yargıç neden boynunda bir haç ile duruşmaya girmekte ısrar etsin ki ?
Mesela , Türk holiganlar, İngiliz holiganı taksimde öldürmüş olsun. Ben duruşma hakimi olayım ve boynumda kocaman ay -yıldız olsun. Ne gereği vardır ? Bu neyi ifade eder bu ? gereksizdir, saçmadır. Meslek yeterliliğine sahip biri bunu yapmaz. Ama şu değildir ki, ay yıldız kolye takmak kötü bir şeydir. Besmele takmak kötüdür veya haç takmak kötüdür.Hayır işinizi yaparken titizleniyordunuz.

Neden?Gözle görülür dini simgeler taşımak kişinin inancı ile ilgili ip ucu verir.
Ne olur?
Görevini önyargıları ile kötüye kullanıp inancına göre yanlı davranır.


Otoriteyi temsil ediyor. O Kişinin sorumlulukları vardır. Bir simgeyi o sorumluluğa değişmek körü körüne inançtır. Üstelik bu titiz davranış sizi de faşistleşmekten korur. İnsan mükemmel değildir.

Eeee o halde insan isimleri de dini simge kapsamında değerlendirilebilir mi?
Türkan Saylan,Muhammed isimli orkestra şefine yakıştıramamıştı dimi?Bunun için mi dini simge YASSAKK deniyor?


İsimler dini simge olmaz. Çünkü din ve vicdan hürriyetine göre her insan din değiştirmekte özgürdür. Yani din değiştirmek için pasaport değiştirmek gibi resmi ve çok zor veya imkansız işlemler yoktur. Şu anda Budist oldum dersem, Budist olurum. Bu nedenle bir kişinin adına bakarak dinini anlayamazsınız. Ateist foruma gitseniz kim bilir adı Süleyman olan kaç kişi vardır ?

Ama milliyet özgürlüğümüz yok. Çocuğuma William Shekspare’e ne kadar hayran olursam olayım, William adını koyamam. W harfi Türkçe’de yok diye geri çevrilir.
Muhammed adı da Türkçe ses uyumuna uymuyor. Muhamme-t- olablir. Meslea Ayşa değil, ayşedir. Geçen yüzyılda çocuklarına Mehmet adını verenler peygamberi bir d harfi kadar daha mı az seviyorlardı ?

Yasak çünkü;İçimde var olan düşmanca duygulara hakim olamamaktan korkuyorum,sen iyisi saklan hatta kamuflajlarını giyin , ben seni teşhis edemeyeyim,irade zayıflığım var.Dini simge gördüm mü dişlerim uzuyor!

Fakat sizin de dişleriniz uzayabilir. Kişi illetini bilmelidir.

“Dini Simge” yasak olduğuna göre potansiyel tehlikedir öyle ise kimin içindir bu tehlike?Simgeyi taşıyan için mi taşındığına şahitlik eden için mi?Devlet;diyaneti dini simge olarak taşıdığına göre tehlikede olan devlet midir,buna şahitlik eden millet mi?

Diyanet dini simge taşımaz. Cüppe profesörün taşıdığı cüppe gibi işini simgeler.Dini simgenin dindarlığı temsil ettiğini iddia edemezsiniz. Bu daha çok körü körüne inanca giden bir yola sebep olur. Kendimizi korumak için sadeliği seçmeliyiz.İsrail’de yandan sarkan luleli saçları olan insanları görünce aklınıza ne geliyor ?

Kimsesiz çocuklara yuva vererek ebeveynlik eden devlet “kimsesiz çocuğuna”laik devlet bağlamında hiçbir din eğitimi vermez mi?

Çocuk devlete emanettir. Devlet bu bağlamda çocuğu bilgilendirmekle yükümlüdür. Onu bir şeye zorlayamaz, onun minnet duygularını sömüremez. Çocuk temel eğitimi almakla yükümlüdür. Devam ediyoruz;

Eğitimini vereceği dini nasıl seçer,din eğitimi verirse de bu onun Laikliğine zeval vermez mi?
Çocuk bu kurum içinde namaz kılmak isterse “kamusal alan” bağlamında engel görür mü? (başını örtmek isterse de)


Kimsesiz çocuk emanettir demiştim. Bir esirgeme kurumu müdürü din değiştirirse, ve kimsesiz çocuğu Pazar ayinlerine götürürse bu hak mıdır ? Çocuğun o insana olan minnet duygularını sömürerek ona din seçmesi din ve vicdan hürriyetine aykırı değil mi ?
sonra çocuk pazar ayinine kendi gelmek istedi derse ?
Kendinize ,çocuğunuza yapılmasını istemediğiniz bir şey başkasına yapmayın. Bir çocuk temel eğitim alsın, korkmayın. Ona yaşama hakkını öğretin. Ona güvenin. İnsanlar hele hele din ile ilgili olarak güdüldüklerinde zarar görüyorlar. Devam ediyoruz;

Diyelim çocuğuma bakacak maddi durumda değilim ve çocuğumu bu devlet kuruma emanet ettim ve ona İslam dininin öğretilmesini istedim (yada başka bir dinin) laik bir devlet kurumu olarak benim gibi çaresiz ama inançlı bir bireyine laik bir devlet nasıl hizmet vermeli?
Ya da laik devlet bunların hepsini boş verip çocuk 18 yaşına gelene kadar din konusunu askıya almalı mı?


Bir zamanlar Afganistan’da aileler bunu böyle yapmıştı. Durum ortada. Pakistan’da medreseler açıldı, yoksul çocukları ve kimsesizler burada din adına güdüldü. Bu okulları açan Buttoyu idam eden diktatör ziya ül haktır. Onun biraderi de Kenan Evrendir. Düşünmek lazım.

Çocuğunun iyi bir temel eğitim almasından neden korkuyorsunuz ? bırakın çocuğunuz önce kalabalıkta sıraya girmeyi öğrensin . Birbirini sokakta ezmesin. Vatandaşlık sorumluluğunu öğrensin. Temel Eğitimden korkmayın. Temel Eğitim üzerine kendi tercihi ile iyi bir din inşa etmek mümkündür, fakat öte yandan başkasının güdülemesiyle hayat boyu ham kalındığı da çok görülmüştür

Adsız dedi ki...

Kenize Hanim,
Size bunu hep yapiyorlar, degil mi?
Biraz aynaya bakmayi denediniz mi acaba? Muzmin efendiye siginmaniz da tam isabet olmus. Tencere kapak misali derler ya hani, o bakimdan.

knze dedi ki...

Kenize Hanim,
Size bunu hep yapiyorlar, degil mi?
Biraz aynaya bakmayi denediniz mi acaba? Muzmin efendiye siginmaniz da tam isabet olmus. Tencere kapak misali derler ya hani, o bakimdan


Evet, isimsiz kardeş. Madem biliyorsunuz, söyleyin o zaman, sebep neymiş ? yukardaki yazıyı koydum o yazının sakıncası neydi ?

vaktim oldukça diğer başlığa yazacağım yazıyı da koyacağım.
ben görevimi yapıyorum . Bu bir yöntemdir., Evet, ben hep bunu böyle yaparım. Daha önce Metin beyin sitesine yazmıştım.
( metin Thepoor)

Bu sefer kendisine ulaşamadım. Muzmin beyden ulaşmak için rica edeceğim. Bu sefer zihni bey, muzmin anonim bey ve izlenimler sitesine haber verdim. Sorumluluğumu yerine getirdim sayılır ama betül hanım veya çuvaldız hanıma ulaşamazsam yeni yollar deneyeceğim. İnsanların bilmeye hakları vardır. Bildikten sonra sorumluluk artık onlara geçer.

Olan bitene aldırmamak isterdim ama sorumluluk bu., Görevimi yapıyorum.

knze dedi ki...

Ben devam edeceğim.
sizler benden sahte olmamı mı bekliyorsunuz ?

o halde içinizden bi tek yürekli söylesin.

amborgolu yazıyı yukarda yazdım.
Bu yazı dediğim sitede bir gün yayınlandı ve ortadan kalktı.
çünkü blog sahibi tahamül edememişti ?

ahlaki soruyu soruyorum, o blogta yazı oluyanlar bunu nasıl haber alacak.

insanların bilgilendirilme hakkı
ne olacak ?

SUAT bey, Hiç bir küfrü olamayn, kimseyi tehdit etmeyen ve yazılarıyla başka sitelerde bilinen birine amborgo koyuyor.

derebeyi mülküyetidir, hakkıdır.

halbuki yetkin bir insan için mülkiyet sorumluluktur.
derebeyi için keyfiyettir.

bana yazmış ki; benim keyfiyetim diyor.

ben derebeyi değilim kardeşler.

her defasında biaz daha okkalı ve ağır yazacağım. İsterlerse yerin yedin yedi kat dibine saklansılar.

kardeşler siz iyi değilsiniz.

Yukardaki yazıya konan amborgoya karşı nasıl yazabilirim ?

Siz kendi psikolojinizle başetmek zorundasınız.
Sen de, "isimsiz" kardeş, topluluk baskısıyla isimsiz olmadın mı ?

ister isimsiz ol, ister isimli
ben devam edeceğim.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=232107

şunu bir okuyun.

Ünlü Fansız toplumbilimci Alexis de Tocqueville'in bir sözü vardır. Demokrasiye gelebilecek en büyük tehdidin topluluk baskısından kaynaklanabileceğini söyler. Şimdi böyle bir tehlikeye doğru gidiyor muyuz endişesine düşmemek elde değil.
Dünkü Milliyette,
'Yolda zorunlu namaz molası'. Şehirlerarası otobüs yolculuklarında bazı yolcuların baskısıyla namaz molası veriliyormuş!
Dünkü yazısında Özdemir İnce kitabını resimleyecek kişinin baskılar karşısında resimlemeden vazgeçtiğini anlatıyor ve 'Gündelik faşizm' diyordu buna. İsabetli bir terim, diye düşündüm


SUAT bey, minik bir örneksiniz. Siz döşendiniz bu yolu.

tempoyu artırcağım. Bunu sizin için yapacağım, içinizdeki faşizmin aynası olacağım.

ÇÜNKÜ BEN GÖRDÜM VE SORUMLUĞUM ARTTI. BEN MASALA İNANMAM ARTIK.

Laf yemek istemeyen karşıma çıksın ve yukardaki yazıda bana yapılanlarla sebep arasın.

insafsızlar, ben zaman yukardaki yazıya harcadım. Bir isana birşey söylemeye çabaladım.

sonuç ne olacak ? herkes kendi sitesinde yazacak, orada kabuller olacak. ağam paşam ne güzel buyrdunuz yazacak ve geçiş için okey alacak., Karşıt düşünceyi de siz seçeceksiniz. Tabiki o da Sizin kavuğunuza uygun olacak., ve topluluk baskısı kurallarını işletecek.,

Ben anında mızrağımı suyun kenarına koyarım., Yeterki Söylemek zorunluluğum ortadan kalksın., Biz öyle yapardık, çay bahçeleri uydurmuştuk sanaldan.,
giderdik dinlenirdik. Çünkü iletişim sabır isterdi., zordu.

bütün başıma gelenleri yazacağım.

zihni örer dedi ki...

Geleceğim, kardeş,
linkin birin okudum, diğer ikisini okuma fırsatım olmadı.

Onları da okuyunca düşüncelerimi aktaracğım.
Okuduğum kısımda hakaret eden sen değilsin, tam tersine orada iki kişi sana hakaret etmiş olarak gördüm.

Diğer linklerin yorumlarında ne var, onları da okumak gerek.

Pek yakında,
sevgiyle kal.

knze dedi ki...

Teşekkür ederim zihni kardeş :)

Nihat Genç iziliyorum da şunada,
iyi vuruyor.

Dikkatle izleyeceğim gözlemlerini,
Sen bitirmişsin okumayı.
nur tipi gibi polemiğimiz oldu sayfasında yazım hiç yok. oraya gönderdiğim yazı yukarda ve bir günde yayından kalktı.

acı ilmeğinde ise 3 tane, ve nötr bir konu zaten.

Aklımdan da bişey geçiyor,
isimsizden rica edeyim en iyisi :)
isimsiz, knz'nin bu sitede yazı yazması engellendiğinden yazamamaktadır. Duyurmak istedi. diye not düşer misin ?

isimsize yazdırsak mı ? ne dersniz ? ne ismi var, ne tencere, ne de kapak :)

zihni örer dedi ki...

"İsimsiz" kendi düşüncesini yazabilir. Biz sadece kendi düüncelerimizi adaletten şaşmadan, önyargısız olarak ve dürüstlük ilkelerinden şaşmadan yazalım. Kimseye sipariş vermeyelim bence.

Bulgularımızın sonucunu yorumlarken de bu değerleri korumaya özen gösterelim. Ardında önyargı ve tuzaklar varsa onları da açıklamaktan çekinmeyelim elbette. Amacımız suç unsuru yakalayıp ta kimseyi incitmek olmamalı, insan kazanmak ve doğruları beslemek olmalı.

zihni örer dedi ki...

Muzmin efendiye siginmaniz da tam isabet olmus. Tencere kapak misali derler ya hani, o bakimdan.

Madem ki buraya bu duygunuzu (düşüncenizi demiyorum) yazdınız, ben de kendi düşüncemi belirteyim izninizle:

Müzmin oanonim Bey ile, yaklaşık 3 yıldır forumlarda karşılaşıyoruz. Fikirlerimizin ana eksenlerinin taban tabana zıt olduğu anlaşılıyor. Son altı aydır, Müzmin Anonim Bey'in genel kültür, yazı adabı ve uslubu, muhataba verdiği nezaket... vs ler ile hayranlığımı gizleyemedim. Ve bir-iki yerde bunu belirtme fırsatını kullandım. Siz "tencere-kapak" diye küçümserken, haksızlık ettiğnizi söyleyebilirim. Bu benim görüşümdür; demeden geçemedim. Saygılar.

Müzmin Anonim dedi ki...

Knz hanim,

Bir bloga/siteye gonderilen yaziyi yayinlamak ya da yayinlamamak, malum, oranin sahibinin tasarrufudur.

Bunu soyledikten sonra, yayinlamamis olmanin gerekcesini yazmak da nezaket geregidir bence. Dolayisi ile, benim gordugum tek yanlis budur.

Onun haricinde, sizin yazdiklarinizi okudugumda bir yanlis gormedim.

'Inancl' arkadaslarimiz inanmanin bir meziyet, bir marifet, ya da bir ustunluk oldugunu saniyorlar herhalde. Ve, bir ustun insan psikozuyla olsa gerek, baskalarina yukaridan bakiyor intibaini vermekten geri durmuyorlar --benim baktigim yerden.

Bu bir temel yanlis.

Digerleri de var.

Bilgisayar dunyasinda artik atasozu haline gelen bir lakirdi var: Butun isletim sistemleri farkli olmak amaciyla yola cikarlar fakat sonunda Unix'e benzerler..

Bu arkadaslarimizi da bu gidisatta goruyorum..

Farkinda degiller --galiba-- ki, talep ettikleri bir suru sey oncelikle kendi inanclari ile temelden celisiyor. Ya celisiyor, ya da arzu ettiklerine yonelik destructive elementler iceriyor.

Bnlarin basinda da, devlete (ve onun tercih etmek zorunda kaldigi laiklike) tercihan din ve inanc ozgurlugunu extreme'e tasimak arzulari geliyor bence.

Biz bu Babil Kulesini daha once yasadik. Tarikat tarikat bolunmuslugumuzu nasil unutabiliriz?

Tamam, bugun elimizde olan sistem de ideal olmaktan uzaktir; fakat, alternatifimiz nedir?

Inanc ozgurlugunu nereye kadar tasiyacagiz?

Scientoloji tarikati (ki, kendilerini din sayiyorlar) da kabul mu?

Kabul ise, Islam'in son din oldugu iddiasi ne olacak?

Bahaizm vb de kabul mu? Ismailiyye ne olacak?

Alevilik bir din mi degil mi --ve, kime gore?

Bu ornekleri artirabilirim, ama gerek yok. Bunun sonunda varacagimiz yer bugunden daha huzurlu olmayabilir bu inancli arkadaslarimiz acisindan..

Bunu pek gormuyorlar ve bir 'Isteruk' nakaratidir gidiyor.

Peki, verildi diyelim: Kadin haklari ne olacak?

Hukuk karsisinda kadinlar erkekler ile esit olacak mi olmayacak mi?

Olacak ise, bu Islam'a uygun mudur?

Olmayacak ise, bunu kadinlar da kabul edecekler mi?

Butun bunlar bir yana, Allah icin, kimse bugunku 'gunah'larindan vazgecmege razi midir?

Tatil koylerine gitmekten tutun da kizli erkekli oturup konusmak, sevdiginin elini tutmaktan tutun da ortalik yerde ona sarilmaktan kim vazgececek?

Bence hic kimse..

Dolayisi ile, benim baktigim yerden, mevcut Islamilesme talepleri esasen sadece memnuniyetsizlik gostergesidir.

Mevcut duzene yonelik memnuniyetsizlik..

Daha fazlasi degil.

They are all rebels without cause.

knze dedi ki...

Bir yerde zihni ile konuşmuştuk galiba,

başka bir iktidar veya başka bir dışişleri bakanı ile ırakta 600 bin sivilin ölümünü absorbe edmezdik. Durum sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada böyle.,

islamla ilgili olarak, ben de iktidarın en büyük düş kırıklığı, mehmet aydın'ın devre dışı kalışı oldu.

yani başkların da mevcut düzene memnuniyetsizliği var ?

insan tabiatıdır. savaşacaktır.
mecazi anlamada böyledir.

izleminlerde demiştim ya, bir 3. seçenek herzman vardır.

Adsız dedi ki...

bu nedir, mahalle baskisindan etkilenip mahalle hanimlari gibi blog blog gezip kavga mi ediyorsunuz, sizin isiniz gucunuz yok mu Allah askina

Gültekin pekar dedi ki...

fatih bayantemur olarak türkiye'nin seo kategorisinde en büyük ismiyim.sizleride sitelerimde görmekten onur duyarım arkadaşlar.Hepinize sevgi ve saygılarımla. Fatih Bayantemur
Hedefimiz google.com aramalarında mirc indir , mircindir , türkçe mirc indir , mirc indirme , bedava mirc indir , mirc 2010 indir , mirc indir son sürüm blog chat kanalları sohbet kanalları mirc indir kelebek papatya yüzük kelebek chat kelebek mirc chat sohbet muhabbet mirc sohbet mirc sohbet odaları mirc chat odaları mirc sohbet odaları çhat mirc chat sohbet chat chat sohbet mırç mirç mırc chat odaları mirc odaları mirc chat sohbet hakkarim hakkarim okey hakkarim indir facebook türkçe facebook türkçe giriş hakkarim net hakkarim net indir hakkarim okey oyunu hakkarim 101 mynet maynet my net mirc indir mirc indir gezginler aramalarında lider olmaktır. sibersahne.com - sohbet chat mirc sohbet odaları mirc indir